Anton Çehov Seti (7 Kitap Takım)
Anton Çehov Seti (7 Kitap Takım)

Anton Çehov Seti (7 Kitap Takım) (9786258099096)

0,00
Yazar - Marka : Anton Pavloviç Çehov
Yayınevi - Tedarikçi : Dokuz Yayınları
İndirim Oranı : %20 İndirim
Fiyat : ₺369,00
İndirimli : ₺295,20
Stoklarda Bulunan Adet : 2
Barkod : 9786258099096

Dokuz Yayınları

SET İÇERİSİNDEKİLER · MARTI · VİŞNE BAHÇESİ · ALTINCI KOĞUŞ · VANYA DAYI · ÜÇ YIL · ÜÇ KIZ KARDEŞ · BOZKIR MARTI Durum hikâyesinin kurucusu sayılan Anton Çehov’un, tiyatro edebiyatının da en önemli temsilcilerinden biri hâline gelmesi,iyi bir gözlemci olmasından ve belki de yaşadığı dönemin güçlüklerini gerçekçi bakış açısıyla yakalayabilmesinden ileri gelir. Eserlerinde genellikle toplumsal konuların üzerine eğilen Çehov, bu sanat eserinde, aslında hayat sahnesinden kesitler de sunar. Tiyatroda yenilik arayışına giren karakterin aykırı görünümü, dolayısıyla anlaşılmazlığı, yalnızlığı, hayal kırıklığı yaşamın ta kendisi gibidir. Sahnenin, güneşin batmasıyla başlaması bile bu yalnızlık ve çekimserlik hissinin en başat ögelerinden sayılabileceği gibi insanın iç dünyasındaki çelişkileri de açıklar. Martı, hayatın türlü açmazlarını bir arada işleyerek âdeta toplumun bir kesimine sahne üzerinde ışık tutar. Bu keyfiyet, karakterlerin kolayca içselleştirilmesini sağlamakla beraber esere duygu yoğunluğu yüksek bir hava katar. Çoğu zaman düşündürücü diyaloglar etrafında şekillenen ve herkesin farklı karakteristik sergilediği eserde, insana dair ne varsa Çehov’un duygu yüklü kaleminde kendine yer bulur: hırs, tutku, özlem, korku, kıskançlık, umut, öfke, sevinç ve tabii ki aşk… VİŞNE BAHÇESİ Derebeylerin çöküşe geçtiği, burjuvazinin yükselişe geçtiği dönemde, zevküsefa içerisinde yaşayan Madam Ranevskaya ve kızının, gösterişli hayatları uğruna kaybettikleri Vişne Bahçesi… Yitirilen bahçe ile birlikte ayrı düşülen çocukluk anıları… Çehov, Vişne Bahçesi isimli yapıtında dönemin dönüşümlerini kabullenememiş aristokrat bir ailenin hazin hikâyesini titizlikle, dokunaklı biçimde anlatmaktadır. Rusya'nın tarihini, basit bir hikâye görünümünde, sıradan insanların hayatlarına yansıtan usta yazar aynı zamanda genel kanının aksine, Vişne Bahçesi'ni dramdan ziyade komedi hatta yer yer fars olarak tanımlamıştır. Çehov’un karakterleri trajik bir sesle şöyle seslenir okurlara: “Bu evi sonsuza kadar bırakırken susabilir miyim, tutabilir miyim kendimi, veda duygularımı dile getirmeden; şu anda, ruhumu ve tüm benliğimi dolduran...” ALTINCI KOĞUŞ Çehov’un Altıncı Koğuş isimli novellasının odak noktası İvan Dimitriç ve Doktor Andrey Yefimiç arasında geçen ve bütün anlatıyı kuşatan felsefi temelli diyaloglar, sorgulamalardır. Sorgulamaların tetikleyici karakteri İvan Dimitriç, bir taşra kasabasında kapatıldığı akıl hastanesinde kurtulamadıkları adaletsizliğe, yaşam koşullarının gün geçtikçe daha da kötü olmasına isyan ederken ve hatta bir çıkış yolu arıyorken, Doktor Andrey Yefimiç tüm bu protest tavrı görmezden gelmektedir. Ta ki kendisi de delilik zincirine vurulana değin… Çehov, döneminin aydının ülkede yaşanan politik ve sosyal meselelere karşı sınırlı duruşunu delilik olarak addetmiş, üslubunun incelikleriyle okuyucusunu her defasında 6 numaralı koğuşa kapatmıştır, Lenin’i bile... “Ne yapacağınızı mı soruyorsunuz? Sizin için en iyi şey, buradan kaçmak. Ama maalesef ki bu, faydasız olacaktır. Sizi mutlaka yakalarlar. Bir toplum kendini suçlulardan, akıl hastalarından ve onları rahatsız eden kişilerden korumaya çalıştığında, durdurulamaz hâle gelir. Bu durumda size, yapacak tek bir şey kalır: Burada kalmanızın gerekli olduğu düşüncesiyle sakinleşmek.” VANYA DAYI Umutsuz, amaçsız, hayal kırıklığı ile dolu hayatlara adanmış Vanya Dayı, Çehov’un 1889 yılında yazdığı bir oyundan dönüştürülmüştür. Karamsar atmosferi paylaşan atalet dolu karakterlerle bezeli bu hikâyede pişmanlık ve sıkıntılı ruh hâli anlatı boyunca mücadele edilen başat duygu durumlarıdır. Karakterler kendilerince hayat mücadelesini kaybetmiştir, fakat tüm bu canhıraş uğraşın sebebi gizini korumaktadır. Çehov, alışık olduğumuz kahramanlaştırmadan kaçarken Çarlık Rusyası’nın içerisinde bulunduğu histerik atmosferi de okuyucunun gözleri önüne sermiştir. “Yaşamaktan başka elimizden gelen ne var ki? Yaşayacağız, Vanya dayı! Uzun günler, akşamlar geçireceğiz. Kaderin, alnımıza yazmış olduğu bütün imtihanlara, sabırla dayanacağız… Dinleneceğiz!.. Melekleri dinleyeceğiz, elmasla kaplı gökyüzünü göreceğiz. Tüm dünyevi kötülüklerin, tüm acılarımızın, bütün dünyayı dolduracak olan merhametin içinde boğulduğunu göreceğiz ve hayatımız dingin, yumuşak, hoş olacak; inanıyorum, inanıyorum buna…” ÜÇ YIL Rus edebiyatının kült eserlerinden biri olan Üç Yıl adlı eserinde Çehov evlilik kurumuna dair derin bir sorgulamaya girişir. Aşka dair ümitvâr bir tavrın hüküm sürdüğü novellada, hayat yolculuğunda paylaşılan acıların, sevinçlerin ve yaşantıların ilişkiler üzerindeki etkileri ve bireylerin ulaştığı güvenilir sevgiler akıcı bir dille anlatılmıştır. Genç Yuliya ve tüccar eşinin hikâyesi aynı zamanda okuyucuyu devrim öncesi Moskova sokaklarına götürmekte, döneminin psikolojik tahlilini büyük bir titizlikle sunmaktadır. “Üzerinden pek zaman geçmeyen ve kendisinin de katıldığı uzun Moskova muhabbetlerini -sevgisiz yaşanılabileceğine, tutkulu bir aşkın aslında psikoz olduğuna, nihayetinde sevgi diye bir şeyin olmadığına, sadece karşı cinsiyetlerin birbirine karşı çekimleri olduğuna dair muhabbetler ve buna benzer şeyler- hatırlıyordu. Hatırlıyor ve üzülerek, eğer şimdi ona sevginin ne olduğunu sorsalar ne cevap vereceğini bulamayacağını düşünüyordu.” ÜÇ KIZ KARDEŞ Üç Kız Kardeş isimli oyununda aristokrasinin artık hükümranlığını yitirmeye başladığı 20. yüzyılın başlarını konu edinen Çehov, Maşa, İrina ve Olga isimli taşrada yaşayan ve zarafet dolu düşlerle Moskova’ya gitmeyi hayal eden üç kız kardeşin trajik ve hayatın gerçek dinamikleriyle temelden çelişen hikâyesini okuyucuya anlatıyor. Andrey’in ağzından taşra sıkıntısını ve Moskova hayallerini şöyle aksettirir Çehov: “Moskova'da koskoca bir restorana gidip oturduğunda kimse tanımaz görmez seni. Kendini el gibi sanmazsın en azından. Ama burası gibi küçük yerlerde bunu yapamazsın işte. Herkes tanır seni... Yabancısındır... Yalnızsındır hem de yapayalnızsındır...” Modern tiyatronun önemli dönüm noktalarından biri olan Üç Kız Kardeş, şunu söylüyor: “Dünyadaki her şeyin ağır aksak da olsa değişime uğraması kaçınılmazdır.” BOZKIR Çehov’un Bozkır isimli anlatısı Ukrayna bozkırlarına uzanan bir yolculuk hikâyesidir. Küçük yaşta annesinden ayrılarak dayısıyla uzun bir yolculuğa çıkan 9 yaşındaki Yegoruşka, ilk kez kendisini yaşayan, capcanlı bir dünyanın içerisinde bulur. Genç Yegoruşka’nın gözünden Rus toplumunun farklı katmanları, toplumun 9 yaşındaki bir çocuk üzerinde bıraktığı etkilenimler, duygular, izlenimler hepsi ustaca, büyük bir gerçeklikle, âdeta ayna tutarcasına anlatılmıştır. Anlatının ismi kulağa oldukça yavan gelse de Çehov şairane üslubuyla kalemini korumuş, Bozkır’ı ana karakterlerden biri hâline getirmiştir. Doğa ve insan birlikteliği, yanı sıra çatışmasını merak eden okurlar için başlıca yapıtlardan biri: Bozkır. “Güneş ortalıktan çekilir çekilmez gündüzün eziyetlerinin ve boğucu sıcağın çektirdiklerinin yerini, çevreyi kaplayan ince bir sis, geniş göğsüyle engin bozkırı içine çeken bir ortam alır. Karanlıkta darmadağın olmuş, göze görünmeyen otlar arasından gündüzün işitilmeyen şen şakrak ve gür sesli bir şamata yükselir. Çıtırtılar, ıslıklar, cırıltılar arasında bozkırın kendine özgü basları, tenorları, sopranoları birbirine karışır; akışına kendinizi kaptırıp iyi şeyle anımsayacağınız, hüzünlenip duygulanacağınız kesintisiz, tekdüze bir senfoni oluşur.” Tanıtım MetniTanıtım Metni
Yayın Evi
Dokuz Yayınları
Cilt Bilgisi
Set
Ürün Tipi
Kitap
Baskı Durumu
Satışta
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Tarihi
Mart 2022
Sayfa Sayısı
880
Kitap Boyutu
12,50 x 19,50 cm
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Çevirmen
Sümeyra Kavas
Yayın Dili
Türkçe
AZ ÖNCE SİPARİŞ VERİLEN ÜRÜNLER
BU ÜRÜNE BAKANLARIN SEPETİNE EKLEDİKLERİ
EKSTRA İNDİRİMLİ ÜRÜNLER
SON BAKTIĞINIZ ÜRÜNLER
 
GERÇEK STOK ADETLERİ HIZLI KARGO İMKANI
ŞİMDİ SİPARİŞ VERİN %10 MÜPTELA PUAN KAZANIN!
SİPARİŞ VERİN SEPET ALTIHEDİYE FIRSATLARINI KAÇIRMAYIN
ÖDEMENİZİ KREDİ KARTI, EFT YA DA KAPIDA YAPABİLİRSİNİZ
Cem Şahin

Sivas doğumlu olan Cem Şahin, 2005 yılından bugüne yazılı ve görsel meydanın içinde yer almaktadır.

Cem Şahin’in Gölge, 129, Tamu isimli polisiye romanları ve kendi düzenlediği boyama kitabı bulunmaktadır. Ayrıca, Kitap Müptelası ve Müptela Dükkan’ın kurucusudur.

Devamı
Turan Ekinci

1967 yılında beş çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak Tokat’ta doğdu. İlk ve orta öğrenimimi Tokat’ta tamamladı. Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik ve Halkla İlişkiler Yüksekokul eğitimlerini aldı.

Kamuda 25 yıl hizmetten sonra emekli oldu.

Devamı
Deniz Uysal

1964 yılında Ankara'da doğdu.

Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Tarih Öğretmenliği bölümünden mezun oldu, otuz altı yıllık tarih öğretmenidir.

Devamı
İnanç Özgen

İnanç Özgen, 1974 yılında Elazığ'da doğdu.

Halen bir devlet üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır.

Devamı
Abbas Turan

Abbas Turan, 1968 yılında Sivas'ın Yıldızeli İlçesi Sarıkaya Köyü'nde doğdu.

Altı yıl boyunca yatılı olarak okuyarak eğitimini tamamladı.

Devamı
Kemal Doğan

Kemal Doğan, 1970 yılında Sivas'ta dünyaya geldi Evli ve 3 çocuk babasıdır.

Sivas merkeze bağlı Kavak Köyü'ndendir.

Devamı
Dilek Olgun

Dilek Olgun, 1991 yılında Üsküdar'da doğdu. Dilek Olgun, astroloji, numareoloji alanında uzmanlığına devam etmektedir.

Devamı
Nermin Güday Kaçar

Yazar 1969 Bolu doğumludur. Duru ve Uras adlı iki torunu vardır. Emekli memurdur. Ayrıca resim çalışmaları da yapmaktadır.

Devamı
Faruk Güzel

1 Eylül 1981 Ankara Şereflikoçhisar doğumludur. Asıl mesleği muhasebeciliktir.

Devamı
Gamze Kurban

09.08.1986 Ankara doğumludur. 2004 yılında Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesine girdi. 2008 yılında mezun oldu. 2009 yılından bu yana Ankara Barosu'nda serbest avukatlık yapmaktadır.

Devamı
PAYLAŞ:
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı

Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız.