Beyaz Zambaklar Ülkesinde, yalnızca Finlandiya’nın değil, her uyanmak isteyen milletin aynasıdır.
Grigory Petrov’un bu çarpıcı eseri; cehaletle, yoksullukla ve umutsuzlukla boğuşan bir halkın nasıl yeniden doğduğunu anlatırken, okura da açık bir davet sunar:
“Kendi toplumun için sen ne yapıyorsun?”
Petrov, Finlandiya'nın bataklıklarından yükselen bir eğitim, vicdan ve bilinç devrimini gözler önüne sererken; okuyucusunu yalnızca bir tarih anlatısına değil, aynı zamanda bir ahlak ve sorumluluk çağrısına davet ediyor.
Bu kitap, bir öğretmenin, bir subayın, bir doktorun, bir memurun, bir papazın kısacası her bireyin toplumun kaderini nasıl değiştirebileceğini gözler önüne seriyor.
Atatürk’ün neden bu kitabı “her Türk gencinin mutlaka okuması gerekir” dediğini, satır aralarında derinlemesine hissedeceksiniz.
Bu eser; aydın sorumluluğunu, halkla birleşmenin gücünü ve insan ruhunun dönüştürücü potansiyelini anlatıyor.
Köylerden kentlere, okullardan kışlalara kadar uzanan bu büyük kalkınma hikâyesi, bugün hâlâ güncelliğini ve ilhamını koruyor.
“Beyaz Zambaklar Ülkesinde” geleceği inşa etmek isteyen herkesin başucu kitabıdır.